Son
bir kaç gündür Roma’dayız. Uluslararası Siyasi Danışmanlar Derneği’nin 47.
Yıllık Konferansı için dünyanın dört bir yanından gelen 249 delege, dünya
siyasetinde ve özellikle de siyasi danışmanlık işinde “Dün ne oldu? Yarın neler
olabilir? Sorularına cevap arıyor.
10
yılı aşkın bir süredir bu tür konferensları izleyen bir iletişimci olarak
söylemem gerekir ki, Roma’da yapılan 47. IAPC Konferansı bugüne kadar
yapılanların en büyüğü oldu. En yüksek delege ile katılım ABD’den.
Katılımcıların en az yarısı ABD’den geliyor. Bununla birlikte, Avustralya’dan
Kanada’ya, Arjantin’den Kuzey Kore’ye, Malezya’dan Türkiye’ye kadar 36 ülkeden
siyasi iletişim uzmanları ve bu alana ilgi duyan iletişimciler, araştırmacılar,
kampanya yöneticileri burada.
47.
IAPC Konferansı’na katılımın bu denli yüksek olmasının bir kaç nedeni birden
var: İlk neden muhtemelen ABD Başkanı Obama’dan, İngiltere Başbakanı David
Cameron’a, Rusya Devlet Başkanı Putin’den Latin Amerikan siyasetçilerine kadar
pek önemli liderin siyasi danışmanının bu konferansa katılmaları.
İkinci
neden, pek çok ülkede seçimlerin tamamlanmış olması. Seçimlerden sonra siyasi
danışmanlar nefes alabilecek zamana sahip ve birbirleriyle paylaşacakları
önemli tecrübeler var. Üç gün boyunca Mesajdan stratejiye, teknolojiden sosyal
medyaya ve hatta kapıdan kapıya kampanya tecrübelerine kadar pek çok konu
tartışılıyor.
Üçüncü
neden de şüphesiz ki konferansın yapıldığı kent; Roma. Roma o kadar cazip bir
destinasyon ki, tarihten sanata, gurmeden ruhani merkezlere kadar pek çok
kişiyi cezbediyor. Tüm müzelerin kapandığı bir saatte, Vatikan’ın kapıları biz
konferans katılımcılarına açılıyor. Ve Vatikan’ın yüzlerce yıllık sanat
birikimlerini görme imkanımız oluyor. Dahası, kardinallerin kapanarak Papa’yı
seçtikleri Sistina Şapeli gece saat 22.00’ye kadar süren özel bir turla
geziyoruz. İtalyan rehberimizin saygı
dolu bir huşu ile anlattığı Michalengo’nun hikayesini ve büyük ustanın resmettiği
“Adem’in yaradılışı”, “Kıyamet” ve diğer eserlerin hikayelerini dinliyoruz.
Konfernasın en önemli
konuşmacı hiç şüphesiz ki, Obama’nın kampanya yöneticisi Jim Messina. Messina,
dün yaptığı konuşmaya Bill Clinton’dan bir alıntıyla başladı : Her seçim
gelecek için yapılan bir referandumdur”. Messina konuşurken, Obama
kampanyasının dünya siyasi iletişim tarihini ikinci kez nasıl değiştirdiğini
örneklerle ve çok net tanımlamalarla anlattı.
Messina’nın
konuşmasını daha ayrıntılı olarak aktarabilmek pek mümkün değil. Çünkü
konuşmasından önce katılımcılara Messina’nın sunumunun medya vasıtasıyla
yayılmaması özellikle rica edildi.
Ama dün ve bugün
yapılan oturumların toplamından
siyasetle ve siyasi iletişimle ilgili olan herkese aktarabileceğimiz beş
önemli ders var:
- Ülkenin (veya aday olduğunuz kentin) en önemli sorunları ve onların çözümüne ilişkin rakibinizden çok daha iyi olmanız yetmez, kampayanız boyunca yürüteceğini tüm siyasi tartışmayı ve iletişimi de bunun üzerine kurmanız şarttır. Özellikle de ekonomi üzerine. Değerler üzerine iletişimini kurgulayan partiler ve adaylar ile rakibin söylediğine cevap vermeye odaklanmış olanlar her yerde kaybediyor.
- Eğer seçim kampanyanızla ilgili olarak yapmakta olduğunuz her şey akıllı cep telefonlarına uygun değilse seçimi kaybetmeye mahkumsunuz. Kampanyanızdan önce şunlardan emin olmalısınız: İnsanlara akıllı cep telefonları vasıtasıyla ulaşabiliyor musunuz? Seçmenin isteklerini, taleplerini, sizing politikalarınızla ilgili düşüncelerini akıllı cep telefonları vasıtasıyla öğrenebiliyor musunuz? Cep telefonlarında yaptıklarınızla insanların dikkatlerini ve ilgilerini çekip onları motive edebiliyor musunuz? Tüm bunlar için altyapınız var mı?
- Genç seçmenleri, üniversite öğrencilerini kazanmada rakibinizle kıyaslanmayacak kadar iyi değilseniz, sizin için alarm zilleri çalıyor demektir.
- Rakip aday veya partiyle yapmakta olduğunuz tartışmalarda fikri ve psikolojik üstünlüğe sahip olamıyorsanız geçmiş olsun, kaybettiniz demektir.
- Sosyal ve dijital kampanya ekibiniz yoksa veya önemsiz bir ekipse işiniz eskisine oranla çok daha zor.
Roma’daki konferans
yarına kadar sürecek. Yarın akşam yapılacak gala yemeği ile son bulacak. Bu
konferansa katılamayanlara ise şimdiden bir müjemiz var. Bu konferansın Avrupa
versiyonunu 2015 Mayıs başında Istanbul’da düzenleyeceğiz. Şimdiden yerlerinizi
ayırmanızda fayda var.
Twitter/necatiozkan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder