Necati Özkan ve Seçim Zamanı

12 Temmuz 2011 Salı

Bir Seks Tüccarı Nasıl Milletvekili Seçildi?

3 Temmuz 2011 tarihinde yapılan Tayland seçimlerinde en renkli kampanyalardan birini bir "KIZGIN ADAM" yaptı. Adamın gerçek adı Chuwit Kamolvisit. Hikayesi de, kampanyası da çok renkli...

Chuwit ülkenin en prestijli masaj salonları zincirinin eski sahibi. Masaj salonlarının adları çok renkli: Copacabana, Victoria’s Secret , Honolulu, High Class, Emanuelle, Juliana... Anlayacağınız, beyefendi sadece insan psikolojisini değil, markalamayı da iyi bilen, bu işten devasa servet kazanmış bir eski pezevenk, ülkenin eski seks kralı!

(Chuwit kendisiyle birlikte milletvekili seçilen 3 arkadaşıyla, seçimden sonra basına konuşuyor. Tabi ki, çok sevdiği ve kampanyasında da kullandığı köpeği de yanında!)

Chuwit’in Ticari Kariyeri

Chuwit bugün 49 yaşında. Hongkong’lu bir baba ve Tayland’lı bir annenin oğlu. Amerika’da bir kaç üniversiteye devam etmiş, ama hiç birinden mezun olmamış. Chuwit Tayland’lıların tersine Hıristiyan inanca sahip. Amerika’da yaşadığı öğrencilik deneyiminden sonra ülkesine dönünce, ilk işletmelerini kuruyor. İnsanların hayatta aslında neyin peşinde koştuklarını da Amerika’da öğrendiğini söylüyor. Kendisine iki çocuk veren Amerikalı eşinden boşanmış.

Her ne kadar Tayland deyince herkesin aklına seks gelse de, ülkede para karşılığı seks yani fuhuş, illegal. Polis ve devlet, olan biteni görmezden geliyor. Resmi kaynaklara göre ülkede 300.000 seks işçisinin çalıştığı genelevler birer masaj salonu. Bu tuhaf yapı, polisler için muazzam bir rüşvet kapısı demek. Çünkü, biri polisleri kızdırdığında masaj salonunu derhal basıp “fuhuş yapılıyor” iddiasıyla kapatmak onların elinde.

Chuwit eski günlerinde...

İşte Chuwit böylesi bir iklimde işletmelerini kuruyor. Polislerle kırışa kırışa işini büyütüyor. Polislere, emniyet müdürlerine kendi salonlarında kişiye özel hizmetler veriyor, Rolex’ler hediye ediyor, milyonlarca dolar rüşvet dağıtıyor. Chuwit imparatorluğu böylece ortaya çıkıyor. Öyleki, 1990’larda 18 yaşın altındakiler de dahil olmak üzere 600’den fazla kız Chuwit için mesleklerini icra ediyorlar.

Saadet Zincirinin Sonu

Bu mutluluk zinciri 2003’e kadar sürüyor. O tarihte, Chuwit artık bir çeşit "dokunulmaz" haline geliyor. Her yerde tanınıyor, resmi güçler tarafından korunuyor. O da artık kendi bildiğini yapmaya karar veriyor.

2003 ortalarında barların, çamaşırhanelerin ve turizm şirketlerinin bulunduğu 10 Numaralı Sokak adıyla bilinen, kendi mülkiyetindeki bir bölgeyi yıkıp kendine yeni salonlar inşa etmek üzere kiracılarını çıkarmak istiyor. Normal yollardan sonuç alamayınca 600’e yakın adamla meydanı basıyor, binaları yıkmaya kiracıları dövmeye başlıyor. Olay ayyuka çıkınca polis Chuwit’i zorbalıktan tutukluyor. Polisin bu tavrı Chuwit'in çok ağırına gidiyor. Bir ay sonra kefaletle özgür kalınca, Chuwit yıllar boyunca verdiği rüşvetleri, rüşvet alan polislerin isim ve rütbeleriniaçıklıyor. Çok sayıda yüksek rütbeli, yüzlerce de düşük rütbeli polis görevden alınıyor.

Polis’in suyuna gitmezsen...

Tabi bu andan sonra olanlar oluyor. Polis adamımız Chuwit’e savaş açıyor. Chuwit’in masaj salonları teker teker basılıyor, banka hesaplarına el konuluyor. Dahası, 18 yaşından küçük kızları çalıştırmaktan aleyhinde davalar açılıyor. Allahtan kızların sahte kimlik kullandıkları kanıtlanıyor da (!) Chuwit beraat ediyor. Ama artık polis Chuwit’e göz açtırmıyor. Chuwit başedemeyeceğini anlayınca salonlarını satmak zorunda kalıyor.

Seks Tiranının Demokrasiyle İmtihanı...

Chuwit, polise yönelik itirafları sayesinde, Tayland basınınca 2004 yılında "Yılın Adamı" ilan ediliyor. O gazla, rüşvete karşı mücadele etmek için siyasete girmeye karar veriyor ve First Thai Nation adıyla kendine ait ilk partisini kuruyor. (Size de First National Bank’tan esinlenmiş gibi geldi mi?)

2004 sonunda Bangkok valiliğine aday oluyor. 300.000’i geçen oyla (toplam oyların %16’sı) üçüncü oluyor.

Chuwit'in 100 milyon Baht harcayarak yaptığı turistik Chuwit Garden'in girişi...

Bu arada 3 yıllık bir dava sonucunda Chuwit ve 130 suç ortağı bar alanlarını yıkma olayından suçsuz bulunuyor. Chuwit bunun üzerine 10 Numaralı Sokağı 100 milyon Tayland Bahtı harcayarak Chuwit Garden haline getiriyor.

İlk Siyasi Başarı

2005 yılındaki genel seçimlere 60 gün kala Chuwit’in kurduğu ve lideri olduğu First Thai Nation Partisi (İlk Tai Milleti Partisi) ilebir başka küçük parti olan Chart Thai Parti ittifak yapıyor. Chuwit, ittifak yaptığı partinin listesinden parlamentoya girmeyi başarıyor. Ancak Tayland Anayasa Mahkemesi 2006’da milletvekilliğini iptal ediyor. Gerekçe: Milletvekili adaylarının seçimlerden en az 90 gün önce bir siyasi partiye katılmış olmaları gereği.

Chuwit, aynı yıl bir radyo programına başlıyor; programı arayan halkın derdini dinliyor, onlara çareler öneriyor, Tayland'ın kurtuluşunun rüşvetin sona erdirilmesinde olduğunu vaaz ediyor. Yani Taylandlılar için bir çeşit Marko Paşa algısı yaratıyor.

2008’deki yerel seçimlerde -bu kez bağımsız- aday olduğu Bangkog valiliği yarışını yine üçüncülükle tamamlıyor. Chuwit bu kampanya sırasında bir kez daha yapacağını yapıyor ve programına konuk olduğu bir TV sunucusunu, kendisine sorduğu soruyu beğenmediği için canlı yayında dövüyor ve yeniden medyanın ve halkın gündeme oturuyor.

Tayland’ı Sev Partisi ve 3 Temmuz Seçimleri

"Siyasetçiler korkar ama, Chuvit asla! "
"Rüşvetin başını ezeceğim!"

2010’da bu defa Rak Thailand (Love Thailand: Tayland'ı Sev) isimli tek kişilik yeni bir parti kuran Chuwit Kamolvisit, 3 Temmuz 2011 Genel Seçimlerinde büyük sürpriz yaparak Tayland Parlamentosunda 4 sandalye birden kazanıyor. Seçim kampanyasında kendini protest bir aday ve anti-rüşvet mücahidi olarak konumlandırıyor. Siyasete atıldıktan 7 yıl sonra Tayland siyasetindeki iki ana akım partiye inanmayan, ülkedeki siyasi düzeni protesto edenlerin oylarını elde etmeyi başarıyor.

Kampanya Stratejisi : Kızgın Adam Chuwit

Chuwit’in kampanyası pek çok siyasi analiste göre 3 Temmuz Genel Seçimleri'nin en renkli, en ironik, en dramatik ve en hatırlanan kampanyası.

Chuwit kendini bu kampanyayla KIZGIN ADAM olarak konumladı. Nedenini soranlara, “Politikacılar şaklabana döndü, ben buna karşıyım. Siyaset ciddi bir iştir, ciddiyet ister” diye cevap veriyor ve devam ediyordu : “Eski işim ve siyaset neredeyse aynı. Ama siyaset eski işimden daha kirli. Rüşvet Tayland’da yaygın kültür gibi. Ben de aynı bir masaj salonu gibi siyasetteki bütün pislikleri temizleyeceğim.”

Chuwit Kampanyasından Örnekler:

"Eğer Chuwit’i seçerseniz, Tayland’ın neresinde olursanız olun, rüşvete karşı durmuş olursunuz."

"Hangi yöne gidiyorsunuz!"

"Hangi yöne gidiyorsunuz? Hükümet sadece kendine çalışıyor."

"Yolunuzu daha kaç kere kaybedeceksiniz? Siyasiler sadece kendilerine çalışıyorlar."

"Siyasetçiler kendilerinin dürüst olduklarını söylediklerinde, halk nasıl mutlu olabilir ki?

"Siyasetçiler olmasa da köpekler sadıktır."

"Siyasetçi dediğin bebek bezi gibidir. Sık sık değiştirmezsen kirlenir."

"Biliyorum politikacılardan bıktınız.
Ama rüşvetin belini kırmam için sandık başına gidin ve bana bana oy
verin."

"Tayland’ı seviyorsanız, yanlışa yanlış deyin, doğruya doğru!"

10 Temmuz 2011 Pazar

Tayland’ın ilk kadın başbakanı

Geçtiğimiz Pazar günü, Tayland’da genel seçimlerden muhalif Pheu Tai (Tai’ler İçin) Partisi tek başına iktidar olacak bir zaferle çıktı.

Liderliğini 41 yaşındaki bir iş kadını olan Yingluck Shinawatra’nın yaptığı Pheu Tai Partisi, 500 sandalyeli parlamentoda 265 koltuğun sahibi oldu.

3 Temmuz Genel Seçimleri ile, Tayland demokrasi tarihinde ikinci kez bir siyasi parti tek başına iktidar oldu. Aslında Tayland siyaseti çok parçalı. Bir koalisyonlar ülkesi olarak biliniyor. Bu seçimle birlikte Tayland tarihinde ilk kez bir kadın başbakanlık koltuğuna oturdu.

Türkiye ve Tayland…

Tayland pek çok konuda Türkiye’yi andırıyor. Siyaset bizdeki gibi gerilimli. Bizdeki gibi siyaset denince akla, siyaset sayesinde zenginleşen siyasetçiler geliyor. Toplum siyaset yüzünden bizdeki gibi kutuplara ayrılmış. Ve Tayland’da da bizdeki gibi sık sık partiler kapatılıyor; askeri darbeler yaşanıyor.

Geçen hafta Başbakan seçilen Yingluck Shinawatra, siyasete bir kaç ay önce girdi. Çünkü Shinawatra soyadı Tayland seçmeni için çok tanıdık.

Siyaset ve Shinawatra Ailesi

Yingluck Shinawatra’nın babası da, eski bir siyasetçi. Eski bakan, eski milletvekili. Shinawatra ailesi en az 50 yıldır ülkenin zengin ailelerinden biri.

Yingluck’ın abisi Thaksin Shinawatra güçlü bir işadamı ve 2001- 2006 arası ülkenin başbakanıydı. Abi Thaksin 2006’da başbakan olarak yurtdışında bir resmi gezideyken, “siyaseti kişisel zenginliğini artırmak için kullandığı iddiasıyla” askeri darbe ile görevden uzaklaştırılmıştı.

Thaksin Shinawatra’nın partisi Tai Rak Tai (Tai’ler Tai’leri Sever) kapatılmıştı. Ayrıca, Thaksin seçimlere hile karıştırmak suçlamasından 2 yıla mahkum edilmişti. Thaksin Shinawatra o gün bugündür Tayland’a giremiyor. Ama halk hala onun ülkeye dönmesini bekliyor.

Bununla birlikte, Thaksin Shinawatra, 2008’de yeni bir siyasi parti kurdurdu. Fakat o parti de (aynen bizdeki gibi) yüksek mahkeme tarafından kısa sürede kapatıldı. Bunun üzerine Thaksin, Pheu Tai Partisi’ni kurdurdu. Özetle, 3 Temmuz seçimlerinin galibi olan Pheu Tai Partisi, Thaksin’in kurduğu üçüncü parti.

Yingluck Shinawatra Nasıl Kazandı?

2006’daki askeri darbeden sonra, ordu yeniden sivil yönetime izin verdi. Ama, 2008-2010 arası Tayland şiddet
in yükseldiği bir ülkeye dönüştü.

Örneğin, 2010 yılında hükümet karşıtı protestolara ordu müdahale etti. Olaylarda 90 kişi öldürüldü, 50’den fazla kişi kayboldu ve 2.100 kişi yaralandı.

İşte, Tayland bu trajedilerden kısa bir sure sonra yeniden özgür seçimlere gitmiş oldu.

Yingluck Kampanyasında strateji olarak ulusal uzlaşma vaadini kullandı. Bağımsız “Hakikat Komisyonu” ve “Tayland Uzlaşma Komisyonu” kuracağını vaadetti.

Yingluck, seçim kampanyasında (aynen bizdeki gibi) bir Tayland 2020 Vizyonu tanımladı. Bu vizyona uyumlu ekonomik vaadleri sıraladı. Örneğin, 2020’de yoksulluk sona erecek. Şirketlerden alınan vergiler 2013’e kadar % 30’lara kadar indirilecek. Günlük asgari ücret 300 bahta, üniversite mezunlarının asgari ücreti ayda minimum 15.000 bahta yükseltilecek. Çiftçiler mikro kredilerle desteklenecek, vs vs…

Yingluck Shinawatra (yine aynen bizdeki gibi), her ilkokul öğrencisine ücretsiz internet erişimli TABLET BİLGİSAYAR dağıtacağını ve bilgisayarlı eğitime geçeceğini vaadetti.

Yingluck'un vaadlerine seçmen inandı çünkü, kendisi abisinin kurduğu ve sahibi olduğu Tayland'ın en büyük GSM operatöründe CEO olarak görev yapmıştı. Bu görevi sırasında şirketi muazzam şekilde büyütmüş ve yabancılara 2.1 milyar dolara satmayı başarmıştı. Yani, hem teknolojiyi, hem ekonomiyi iyi bilen, kendisini kanıtlamış bir iş kadınıydı.

Dünyanın diğer demokrasilerinde olduğu gibi, seçmen hem uzlaşmaya, hem de umuda oy verdi; Yingluck’a abisinden sonraki en büyük seçim galibiyetini armağan etti.

Yingluck her ne kadar abisine özel bir af yasası çıkarmayacağını söylese de, Thaksin Shinawatra şimdi Tayland’a dönebilmek için Dubai’de gün sayıyor.

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Obama'nın 2012 Kampanya Stratejisi

12 Haziran genel seçimleri yüzünden dünyada olup bitenlere biraz uzak kaldık. Oysa önümüzde dünyanın yakın geleceğini belirleyecek bir kaç seçim var. Bunların başında Amerikan ve Fransız başkanlık seçimleri, Rusya ve Almanya parlamento seçimleri geliyor.

Muhtemelen bunların içinden 2012 Amerikan Başkanlık seçimleri çok daha fazla önemli olacak ve çok daha fazla konuşulacak.

Daha şimdiden, gerek Amerikan kamuoyunda, gerekse dünya kamuoyunda Barack Obama'nın yeniden seçilip seçilemeyeceği çokça konuşuluyor.

Pek çok uzmanın, analistin ve siyasi iletişim yorumcusunun üzerinde mutabık olduğu düşünce Başkan Obama'nın "Sağlık Reformu" hariç, şu ana kadar pek bir varlık gösteremediği şeklinde. Buna rağmen Obama'nın ikinci kez başkan seçilmesi yine de büyük olasılık.

İkinci kez aday olupta kazanamayan başkan nadir

Amerika'da ikinci dönem için aday olupta kazanamayan başkan sayısı çok az. Bunlardan biri meşhur "Johnson Mektubu" nedeniyle bizde hakettiğinden fazla bilinen Lyndon B. Johnson'dı. Johnson kendi partisi içinde yeniden aday olmayı bile başaramıştı. Bir diğer örnek George W. Bush'un babası George Bush'tu. Baba Bush, Clinton'a karşı kaybetmişti.

Obama'nın kazanacağına inananların sağlam bir gerekçeleri de var: Başka güçlü bir alternatif yok. Cumhuriyetçi kampta iki yıl öncesinin kasıp kavuran Tea Party hareketi gücünden çok şey kaybetti. Sarah Palin tam bir hayal kırıklığı çıktı. vs, vs...

Obama yine erken başladı

Biz Türkiye'de 12 Haziran Seçimleriyle meşgulken, Obama kampanyası start aldı. Kampanyanın ilk filmleri, taban hareketi için ilk faaliyetleri başladı. Obama bir taraftan 2008 kampanyasında yaptığının benzeri kampanya araçlarını kullanırken, diğer taraftan da yeni araçlar geliştiriyor.

Yeniliklerden biri, yola çıkarken yani, Nisan sonunda 2012 kampanya stretejisine ait brief'in internet kanalıyla paylaşılması oldu. Obama'nın yeni kampanya yöneticisi Jim Messina'nın kendi ağzından kampanya stratejisi şöyle:


Açıkça anlaşılacağı gibi, Obama Kampanyası Amerikan tarihindeki en büyük taban hareketini bir kez daha örgütlemeye hazırlanıyor. Bir başka deyişle, Obama kampanyası bir kez daha rakiplere değil, seçmene zaman ve önem vermek üzere yola çıkıyor.