Necati Özkan ve Seçim Zamanı

3 Ocak 2012 Salı

Cumhuriyetçi Aday Adaylarının Toplamı Yarım Obama Etmiyor

Amerikan Başkanlık Seçimleri yaklaşırken, Obama'nın karşısında hangi Cumhuriyetçi aday adayının şansının olduğu merak ediliyor. Bilindiği gibi Cumhuriyetçi Parti içinde toplam 9 aday adayı yarışıyordu:
  • Michele Bachmann
  • Herman Cain
  • Newt Gingrich
  • Jon Huntsman
  • Ron Paul
  • Rick Perry
  • Buddy Roemer
  • Mitt Romney
  • Rick Santorum
Bu isimlerden Buddy Roemer neredeyde hiç bir platformda varlık gösteremedi. Çeşitli yorumcular, yarışı bir kaç ay kadar önlerde götüren Cumhuriyetçi aday adaylarından Rick Perry'nin, bir TV programında diğer aday adaylarıyla tartışırken söyleyeceği sözleri unutması ve gaf üstüne gaf yapması üzerine şansının döndüğünü söylüyor. Cumhuriyetçi kampta 9-9-9 söylemiyle bir ara öne fırlayan ve Obama'ya karşı sansı olacağı düşünülen siyahi aday Herman Cain ise, üst üste çeşitli seks skandallarına adının karışması üzerine popülaritesini yitirmişti. Cain 3 Aralık 2011'de yarıştan çekildi. 


Son aylarda Cumhuriyetçilerin efsane isimlerinden Newt Gingrich başta olmak üzere, Mitt Romney ve en yaşlı aday adayı olan Ron Paul'un adları öne çıkmaya başladı. Cumhuriyetçi Parti içinde yarışan bir de kadın aday adayı var: Michele Bachmann. Ama kimse Bachmann'a şans tanımıyor.


Peki Cumhuriyetçi Parti'de ipi kim gögüsleyecek? Gögüsleyecek kişinin Obama karşısında şansı ne olacak? Doğrusu şimdiden bu yarışın sonucunu öngörebilmek mümkün değil. Ama, eğer sosyal medyadaki destekçilerin sayısı veya web üzerinden yaratılan trafik bir ölçüt ise sırasıyla Gingrich, Romney ve Paul'ün adları açık ara diğer adayların önüne geçiyor. Herman Cain'in adı ise 9-9-9 sloganı ve seks skandalları yüzünden Obama'dan bile önde. (Reklamın iyisi kötüsü olmaz lafı sadece burda bir işe yaramış gözüküyor!)


Eğer sosyal medyadaki destekçilerin sayısı bir ölçütse - ki elbette bir çeşit ölçüt - Obama'nın karşısına bu 9 adayın hepsi bile çıksa sonuç değişmeyecek. Çünkü aşağıdaki grafikte de göreceğiniz gibi 9 Cumhuriyetçi adayın toplam destekçi sayısı, Obama'nın yarısı kadar bile değil!


Sosyal medyanın fotoğrafı - elbette ki -  gerçek hayatın fotoğrafı değil. Ama, Obama'nın 34.4 milyon kişiye ulaşmış olan fanlarına karşılık, en önde gözüken Cumhuriyetçi aday adayı Newt Gingrich'in sadece 1.5 milyonluk fana sahip olmasının herhalde bir anlamı vardır. Veya en öndeki 3 Cumhuriyetçi adayın adayının toplam fanlarının sadece 5 milyon kişi olmasının da bir anlamı vardır!


Kasım başı verilerinin özeti olan yukarıdaki grafikte bugün itibariyle görece bazı değişiklikler söz konusu olsa da, Obama'nın kampanya ekibinin rahatlığının; kampanyanın ana stratejisinin ve sloganın hala açıklanmamış olmasının nedeninin bu özette gizli olduğunu düşünüyorum.

2 yorum:

Gokhan dedi ki...

Sosyal medya'daki takipçi sayısı başkan adayına gösterilen destek olarak algılanmalı mıdır? Obama takipçileri, sadece ABD ile sınırlı bir kitle değildir. Marka haline gelen her başkan gibi tüm dünya tarafından takip edilmektedir. Buna ek olarak takip etme eylemi sadece destek vermek demek olmayabilir. Yılmaz Morgül'ün takipçilerinin olmasını nasıl destek ile açıklamak mümkün degilse, bu durum Obama için de geçerlidir. Seçimi kazanacak Obama dışındaki herhangi bir adayın takipçi sayısı da tıpkı Obama gibi yükselecektir.

Adayların arasında Ron Paul, söylemleri ve sosyal medya kullanımı ile özellikle ilgi çekicidir. Sosyal medya araçlarının Facebook ve Twitter ile daraltılamayacağı savı üzerinden ilerlediğimde adayların diğer aktivitelerinin (!) Facebook ve Twitter takipçi sayısını artırdığı sonucuna çıkıyorum. Dolayısıyla, Obama marka değeri ile önde yer alırken, kimisi seks skandalının popülaritesini kullanmaktadır. Ron Paul ise söylemleriyle, başka hiçbir adayın yapmadığı gibi %99'un destekleyeceği konuları hedeflemekte, bu söylemleri de ana akım medyada kısıtlı yayınlanması nedeni ile YouTube üzerinde yaymaktadır.

Saygılarımla

necatiozkan@oyku.com.tr dedi ki...

Yorumunuza özü itibariyle katılmamak mümkün değil.

Ama yine de, Obama'nın 2006 da başlayan Beyaz Saray yolculuğunda temel başarı faktörünün, internet vasıtasıyla sahanın ve sosyal medyanın örgütlenmesi olduğu unutulmamalı.

Demem o ki, Cumhuriyetçi aday adayları henüz bu alanı öğrenmekle meşgulken, Obama bu alanın çoktan ustası mevkine ulaşmış durumda. Dahası, dünyadaki pek çok ticari marka da, sosyal medya ve internet kullanımını Obama vakasından sonra anlamaya ve kullanmaya başladı.

Tüm bunların bir anlamı ve sonucu olsa gerek. :)