Hrant Dink kararı Türkiye için yeni bir yüz karası oldu... |
Siz
uzun yıllardır siyasi iletişim çalışan bir isimsiniz... Son Hrant Dink kararı
kamuoyunun algısını ne yönde etkilemiştir sizce ?
Siyaset, tarih boyunca bir başka kelimeden
güç almıştır ve hep o kelime sayesinde etkin olabilmiştir. O kelime adalettir.
Adalet olmadan toplumların uzun süre, istikrarlı biçimde yönetilebilmesi mümkün
değildir.
Hrant
Dink kararı, bu toplumda
adalet fikrine olan inancı derinden yaraladı. Bu karar ile, son yıllarda ülkemizde
çokça tartışmalı olan yargı daha da tartışmalı hale geldi. Bu kararla, “Yeni
Türkiye”de adaletin dejenere edildiğine inanan kitlelere yeni kitleler katıldı.
Hrant
Dink kararı adalete
inancı öylesine dinamitledi ki, kararı verenler bile kendi kararlarının
arkasında duramadılar. Medyada kararlarına haklılık bulma gayretine girdiler.
Karar başta Cumhurbaşkanı, başbakan ve
bakanlar olmak üzere devleti yönetenlerde de rahatsızlık yarattı.
Siyasi iletişim işi, bir fikir, parti veya
lider lehine bireylerin ikna edilmesi işidir. Bu iş bazılarının zannettiğinin
aksine, gercekler çarpıtılarak yapılamaz. Yani siyasi iletişim, olanları
olmamış ya da olmayanları olmus gibi pazarlama işi değildir.
Hrant
Dink kararını hiç bir
siyasi iletişimci, hiç bir topluma pazarlayamaz.
Karar
feci de olsa, toplumsal refleks hiç beklenmeyecek kadar yüksekti. Çok farklı
kesimler yürüyüşte yanyana geldi... Neden acaba ?
Kararın hemen ertesinde pek çoğu sosyal
medya vasıtasıyla haberder olan onbinlerce insan bir araya geldi ve Dink
kararının adaletsizliğine tepki gösterdi. Refleksin neredeyse kendiliğinden
geliştiğini söylemek mümkün.
Son yıllarda siyasi davalar nedeniyle de
toplum ayrıştı ve kutuplaştı. Çünkü büyük gürültüler koparan tartışmalı pek çok
siyasi dava, bir demokrasi mücadelesi süreci gibi pazarlandı ve ülkenin
geçmişine dönük bir hesaplaşma, devletin kirlerinden arınması gibi savlarla da dikkate
değer bir taraftar buldu.
Hrant
Dink kararı gösterdi ki,
meğerse olan biten tam da böyle değilmiş… Meğerse devletin derinliklerindeki
kirli yapılar hala etkinmiş... Ve bu yapılar bugün dahi, 1980’lerden kalma
oyunlarına devam ediyorlarmış… Türkiye ve dünya kamuoyunun tepkisine aldırmadan
pervasız işlere koyulabiliyorlarmış…
Onbinler kararı protesto etti.
|
Hrant
Dink kararı, siyasallaştığı
tüm kesimlerce kabul edilen ama, bir demokrasi mücadelesi sürecidir diye
sabırla beklenen sürecin aslında tam da öyle olmadığını net bir şekilde ortaya
koydu. Bu karar yargının siyasallaşması meselesinde taraf tutmanın, eninde
sonunda herkese maliyetinin olacağının anlaşılmasını da sağladı.
O yüzden farklı kesimler hızla bir araya
geldiler… O yüzden katılım bu kadar geniş oldu.
İnternetHaber
için Özlem Gürses ile yapılan söyleşiden, 24 Ocak 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder