Necati Özkan ve Seçim Zamanı

7 Mart 2011 Pazartesi

Devrimler Neden Şimdi Oluyor?

Neden ayaklanmalar şimdi oluyor? Neden 10 yıl önce değil de bugün? Ayaklanmaların bugün olmasının bir nedeni Obama’nın iktidara gelmesiyle birlikte ABD’nin bu bölgede kendine benzer rejimler görmek istemesi mi? Bu ülkelerde yıllardır egemen olan otoriter rejimlerin yarattığı baskının toplumları artık patlayacakları bir nokta getirmesi mi? Halkın fakirliği ve işsizliği mi? Yoksa, dünyadaki liberalleşme mi bu ayaklanmaların ana sebebi?

Bunların herbiri, elbette ki şu yada bu oranda etkilidir.

İletişim, internet çağının bir sonucu olarak kişiselleştikçe… İnternete erişimi olan her bir kullanıcı, dünyanın bir başka köşesiyle kimsenin bilmediği ve denetleyemediği ölçüde iletişim kurabildikçe… Devletlerin ve rejimlerin internette olan bitenleri denetleme kapasiteleri her geçen güç imkansızlaştıkça… Beklenmeyen pek çok şeyin beklenebileceği bir dönem başlamış demektir.

Tarihlerinde kitlesel ayaklanma tecrübesi bulunmayan, askeri bir lider darbe yapmadıkça kendi özgürlüklerine sahip çıkabilme becerisi gösterememiş olan Ortadoğu toplumlarının, bugün nasıl bu hızla örgütlenebildiklerini anlamak için bu ülkelerdeki internet ve sosyal ağ verilerine biraz derinden bakmak lazım.

Sosyal ağdan bihaber eski rejimler…

Tunus’ta 2000 yılında 100 bin olan internet erişimi bugün 3,5 milyonu aşmış. Yani 10 milyondan biraz fazla bir nüfusa sahip olan Tunus, yüzde 34‘lük internet erişim oranında Afrika kıtasındaki en ileri ülkelerden biri konumuna gelmiş. Facebook‘a üyelikte ise durum daha da çarpıcı: Tunus’ta toplam 2 milyon 100 kişi bu sosyal ağa üye olmuş.

Aynı dili konuştuklarından, sosyal medyada ortak platformlarda buluşan Arap kullanıcılar, isyanın hızla geniş bir coğrafyada yayılıp güçlenmesini sağlayabiliyorlar.

Mısır‘da ise internet erişimi son 10 yılda yüzde 3.600 kat artmış. 2000′lerin başında internet kullanıcılarının sayısı yarım milyonu bile bulmazken, bugün bu sayı 17 milyonu geçmiş. 5.5 milyondan fazla Mısırlı Facebook’a üye olmuş.

Hal böyle iken, Mübarek’in Dışişleri Bakanı Ebu’l-Geyt, Tunus’taki karışıklığın Mısır’a da sıçrayabileceği yorumlarına karşı çıkmış ve yorumları “saçmalık” olarak nitelemişti. Zaten sıçrasa ne yazardı ki! “Twitter” hadisesini defetmek Mübarek rejimi için iş miydi sanki? Yasaklarsınız ve “saçmalık” ta ortadan kalkardı.

Nitekim rejimin düşünce şekli böyle olduğu için, ayaklanma emareleri başlar başlamaz Mısır’dan yasak haberleri gelmeye başladı. Önce sosyal ağlara erişim engellendi. Ardından internetin ve mobil iletişimin şalteri tümden indirildi. El Cezire televizyonunun bürosu kapatıldı.

Mısır yönetimi internetin fişini çektiğinde, bu kez kablolu telefonlar aracılığıyla sosyal ağlara erişimi sağlayacak yeni teknolojik çözümler Amerika’dan, sosyal ağ şirketlerinin merkezlerinden devreye sokuldu.

Dijital devrimler için gerekli teknolojik altyapı Okyanus ötesinde hazırlanmıştı. Gerekli teknolojik destek de, yine Okyanus ötesinden veriliyordu.